22

Halbuki Allah o Gökleri ve Yeri hakk ile halk etti, hem de her nefsi hiç hakları yenmeksizin kazandığı ile cezalandırmak için

(.......) Halbuki Allah o Gökleri ve Yeri hakk ile halk etti - zulm ile değil, hakk-u hakkaniyyete mülâbis olarak her birinin hususıyyetinde gerek birbirine ve gerek hâlıklarına nazaran vacib olan adl-ü hikmeti gözeterek yarattı. Bu âyet evvelki hukme bir delîl sıyakındadır. Çünkü hakk ile yaradış zalimden mazlûmun hakkını alıvermek, ve iyi ile kötüyü müsavî tutmayıp iyiye, iyiliğinin, kötüye de kötülüğünün cezâsını vermek demek olan adâleti ıktıza eder. Şu halde bu, bu gün şu Dünyada olmuyorsa yarın Âhırette olmak lâzım gelir. Onun için bu ma'nâ tasrih olunarak buyuruluyor ki, (.......) hem her nefis hakları yenmeksizin kazandığıyle cezalandırılmak, ya'ni iyiye iyi, kötüye kötü karşılığı verilmek için yaradılmıştır. Binaenaleyh kötülük yapanların istıkbali iyilik yapanların istıkbaline müsavî olamaz, birisi mücazat görürken diğeri mükâfat görecektir, böyle olunca

22 ﴿