4O sade bir vahiydir ancak vahyolunur. O - ya'ni Kur’ân veya onun nutku (.......) ancak bir vahiydir başka türlü söylenemez, yalnız (.......) vahyolunur - Allahü teâlâ tarafından kendisine vahiy ve tebliğ olunmak suretiyle bilinip söylenebilir. Ilmî hakıkatler, bâhusus istikbalin karanlıklarını keşfederek verilecek hukümler, söylenecek haberler hak tarafından bir ıhbar ve ihtibara mütevakkıftır. Peygamberin hiç ictihad ile âmil olmadığına kail olan ulema, bu âyet ile istidlâl etmişlerdir. Fakat (.......) gibi âyetler Peygamberde de ictihadın vukuunu; ancak isabet olmazsa o halde bırakılmayıp vahyile tashih edildiğini iş'ar eder. Bu âyet de esas ı'tibariyle Kur’ân hakkında olmak gerektir. Hadîslerine de şâmil olmak üzere mutlak nutkuna hamledildiği takdirde de müntehası ı'tibariyle mülâhaza edilmek ıktiza edecektir. (.......) da vahyin muzari' sıygasiyle te'kid olunarak tahkık ve tavsıfinde buna da bir işaret yok değildir. Sonra bu vahyin en kuvvetli ılmolduğunu beyan için de buyuruluyor ki, |
﴾ 4 ﴿