4Yapmıyacağınız şey'i söylemeniz, Allah yanında çok mebguzdur. Haberiniz olsun ki, Allah kendi yolunda kurşunlu bir bina gibi saf bağlıyarak çarpışanları sever haberiniz olsunki Allahü teâlâ kendi yolunda bünyanı marsus gibi saf bağlıyarak çarpışanları sever -Allah’ın sevgilisi olmak için mü'minler de böyle yapmalıdır. Dikkate şayandır ki, bu Sûrede (.......) fasılası işbu (.......) ile yalnız bu âyete tahsıs edilmiş ve bu suretle bunun ehemmiyyeti mahsusasına tenbih olunmuşturki buna Sûre-i SAF tesmiye edilmiş olması da bunun mümtaz ehemmiyyetini iş'ar eder (.......) kurşunlu bina, eczası kurşunla kenetlenerek yekpare bir cisim haline gelmiş olan muhkem bina demektir. İşte mü'minler hey'eti ictimaiyyesi gerek (.......) Sûresinin başında ve gerek Sûre-i Fethin âhirinde (.......) teşbihi ile beyan ve tasvir olunduğu üzere böyle kaviy bir irtibat ile yekdiğerine merbut sağlam bir bünyan teşkil etmeli ve islâm mucahidleri o suretle mumtezic bir saf halinde çarpışmalıdır. Şübhesizki bu teşbihte efradın cismen yek nesak bir şekl-ü nizam ile terbiye ve inzıbatları mevzuı bahs olduğu gibi kalben niyyet ve iymanlarının bir kelime etrafında toplanacak ve birbirlerini sevip tutacak bir surette ıhlas ve istivası da mevzuı bahistir. Sonra ba'zı müfessirînin beyanına göre bunda ordunun esası ve en mühim teşkilâtı piyade teşkilâtı olduğuna da bir işaret vardır. Çünkü suvarı, donanma ve sairede dahi saffı harb nizamı ceryan ederse de en ziyade saf harbi piyadede olmak meşhurdur. Binaenaleyh terbiyei askeriyyede hem cismanî nizama hem de terbiyei diniyye ile kalbî ve manevî vahdete i'tina olunmak ve mü'minler arasında bu vahdet ve mahabbeti ıhlâl edecek ahlaksızlıklardan son derece çekinilmek iktıza eder. Bunu yapabilmek için de gaye güzel ta'yin edilmek ve süflî maksadlar bırakılıp Allah yolunda en yüksek ve en ulvî gayeye sarılmak lâzım gelir. Bundan dolayı bu mukatele kaziyyesini iktiza eden esbab ve sevâikı ve hedef-ü gayyeyi izah ile dini islâmın zuhuru hikmetini anlatmak üzere edyanı münzeleye şöyle bir geçit resmi yapdırılarak buyuruluyor ki, |
﴾ 4 ﴿