2

Allah sizin için yemînlerinizin çözümlüğünü farz kılmıştır ve Allah sizin mevlânızdır, hem de alîm hakîm odur

(.......) Farz kelimesi, Razî tefsirinde «sahibünnazm» dan nakledildiği üzere ba'zan icab ba'zan da Sûre-i tûrun evvelindeki (.......) gibi beyan ma'nasına gelir. (.......) gibi «alâ» ile sılalandığı zaman şübhesiz iycabdan başkaya ihtimali olmaz. Ve lâkin buradaki gibi «lâm» ile sılalandığı zaman iki veche de muhtemil olur. Onun için burada Mukatil (.......) diye, bâkıleri (.......) diye tefsir etmişlerse de ikisi de muhtemildir. (.......)

TEHILLE, aslı tecribe tekmile tekrime, kelimeleri gibi tahlile olarak tef'il babından alâ gayri kıyas masdar olup kıyas olan tahliyl ma'nâsına veya mabihit'tahlîl ma'nâsına isim halinde kullanılır ki, halâl etmek, çözmek, çözülmek ve çözümlük, halâllık demek olur. Yemînin halâllığı, çözümlüğü de birincisi yaptığı yemîni sadık olarak icra edip bitirmek, ikincisi inşaallah kaydiyle istisnâ etmek, üçüncüsü de ısrarında bir günâh bulunduğu takdirde bozup keffaret vermektir. Yemînin keffareti de

Sûre-i Mâidede (.......) cüzünün baş tarafında (.......) âyetinde beyan olunmuştur. (Bak).

Burada Peygambere aid olan (.......) hıtabından onunla beraber umum mü'minlere aid (.......) hıtabına geçilmiştir. Bunda Peygamberin tahrîmi bir yemîn ile alâkadar olduğuna bir işaret varsa da yemîni bozduğuna bir delâlet yoktur. Ancak (.......) emri mucebince yemîni muhafaza lâzım olmakla beraber iylâ ve tahrîm gibi muzır ve mahzurlu yemînlerde ısrar iyi olmayıp onu çözerek farz olan keffareti vermek evlâ bile olacağını iş'ar vardır. Netekim Hadîs-i şerifte de (.......) her kim bir yemîn ile yemîn eder de sonra ondan hayırlısını görürse yemîninden keffaret versin, sonra o hayri yapsın» buyurulmuştur.

(.......) ve Allah sizin mevlânız - ya'ni sahibiniz ve malikiniz ve veliyyi emrinizdir. - Onun için kendi arzularınıza göre değil, onun emirlerine göre hareket ediniz (.......) Binaenaleyh size verdiği emirleri ve ahkâmı da sizin maslahat ve menfeatlerinizi bilerek ilm-ü hikmetiyle vermiştir. Tahrimin asıl sebebini ıhtar ile kadınların her hususta hoşnudluklarını aramak neden dolayı iyi olmadığı beyan ve zevc ve zevce beynindeki esrarın muhafazası lüzumuna tenbih ve kadınların kocalarına karşı tezahürü talâka sebebiyyet verebilecek ve binnetice ateşe sürükliyebilecek mahzurlardan olduğunu tefhim ve öyle bir halde tevbe etmeyip ısrar edecek olanları tehdid ile ezvacı tahirâta lâzım olan evsafı ve ahlâkı tafsıl siyakında buyuruluyor ki,

2 ﴿