3

Ve ne bildirdi sana dirayetle? Nedir o Hâkka?

(.......) ve ne bildirdi sana dirayetle nedir o Hâkka? - «ma» yine istifham için, mübteda, dirayetten (.......) fi'li haber, Peygambere hıtab eden muhatab zamiri (.......) dirayetin birinci mef'ulü (.......) cümlesi ikinci mef'ulüdür.

Ya'ni o hâkka öyle büyük öyle müdhiş bir hailedir ki, onun şiddet ve fezaatinin azameti mahlûkattan birinin dirayetiyle, tahmin ve takdiri ile bilinemez, kimsenin tesavvuruna, ihatasına sığmaz. Onun ne olduğunu bilfiıl vukuu anlatır. Vukuu da önceden dirayetle değil, ancak Allah tarafından bir ıhbar bir nakl ile bilinebilir. Bundan dolayı sen de onu dirayetinle değil, Hâk tealâ tarafından risaletle bilip haber vereceksin, fakat onun hakikat ve azameti vukuundan evvel tesavvurlara sığmayacağı için ıhbar ile de kavranamaz, ancak tafsîlini araştırmaksızın habere îman ile rivayeten bilinir.

Onun için habere inanmıyanlar onu mücerred aklile, dirayetle kavrıyamadıklarından dolayı evham, masal, hurafe, şiır, uydurma, aldatma diye türlü lâflarla tekzibe kalkışırlar. Öylelere de en güzel nasîhat dirayetlerin tahmin ve takdirine sığmaz dehşet ve fecaatleriyle vukuu öteden beri kulaklara küpe, dillere dâstan olmuş, geçmiş vak'aların ıhbar ve ıhtariyle istıkbalin namzed olduğu tehlükeleri bir dereceye kadar olsun sezdirmektir. O dirayetle bilinemiyeceğinden ve habere inanmadıklarından dolayı

3 ﴿