6Ve doğrusu İnsten ba'zî rical Cinden ba'zî ricale sığınıyorlardı da onların istiylâlarını artırıyorlardı (.......) Bunun (.......) ye ma'tuf olması melhuzdur. Burada Cinlerin öyle yalan ve saçmalara cür'et etmelerinin vechi ve İnse tesallut edebilmelerinin sebebi anlatılmış oluyorki şudur: - (.......) İnsten bir takım rical, Cinden bir takım ricale sığınıyorlardı - böyle sığınma duâlarına, ta'vîzât ve efsûn namı verilir. Demişlerdirki: «bir adam tenha bir vadîde yatmak veya konmak geçmek istediği ve nefsine bir tehlükeden korktuğu zaman yüksek sesle «ey bu vadînin azîzi! Ben senin itaatinde bulanan süfehadan sana sığınıyorum» der ve bu suretle o vadîdeki cinnînin kendisini himaye edeceğini i'tikad ederdi, şübhe yok ki,, bu i'tikaddaki kimseler başı sıkıldıkça veya her hangi bir maksada irmek istedikçe işi, evvelâ Cinne sığınmak olur. Ebû hayyanın zikrettiği vechile Mukatil demiştir ki, Arabda Cinne Te'avvüz, Yemende bir kavımdan başladı, sonra Benî hanîfeye geçti sonra Arabda şayi' oldu (.......) Burada Cinn hakkında rical ta'birinin kullanılması şayanı dikkattir. Ba'zıları demiştir ki, Cinlere rical ıtlak olunmaz, bu âyette ricalin ikisindende murad ins ricali olarak ma'na şu olmak lâzım gelir. İnsten bir takım rical, Cinnin şerrinden bir takım İns ricaline sığınıyorlardı, meselâ bu vadînin Cinninden Hüzeyfeye sığınıyorum» diyorlardı, buna göre (.......) gibi beyaniyye olarak ricalin sıfatı değil, ibtidaiyye olarak (.......) ye müteallık mef'ulibih gayri sarihtir. Bu sığınış ise ölmüş veya diri bir adamın ismine ve ruhaniyyetine veya kâhinlere müraceat gibi fi'len kendisine müraceat suretiyle de olabilir. Bu ma'nada güzel bir ma'nadır. Bu surette cinnin erkekliğine dişiliğine delâlet eyler bir cihet yoktur. Lâkin Cumhûr (.......) lerin ikisininde beyaniyye olmasını zâhir görerek bu ayetin zâhiri cinlerin erkekleri ve dişileri bulunduğuna ve onların erkeklerine de rical ta'bir olunduğuna delâlet eyler demişlerdir. Şu halde hiç bir hayvanın erkeğine recül denilmediği düşünülürse burada İns mukabili Cinlerin başka bir hayvan olmayıp insanların içinde gizli mahlûklar olmaları iktiza edeceğini tefekkür etmek lâzım gelir. Bunun için biz, Cinn hakkında rical ta'birini hakikatleri i'tibariyle değil temessülleri i'tibariyle olmasına hamletmek istiyoruz. Hasılı İnsten bir takım rical, Cinden bir takım ricale her ne suretle olursa olsun sığınıyorlardı (.......) da o sığınan İns ricali Cinlerin kibr-ü tuğyanlarını artırıyorlardı.- REHAK, asıl ma'nasında gaşy etmek, sarıp bürümek demek olduğu gibi bir adamın arkasından yaklaşıb çatmak ma'nasına ve sefahet, ya'ni hafiflik ve hamakat ma'nasına, ve şerr-ü şur, zulm-ü vefa irtikâb etmek ve muharremat ve menhiyyata dalıp hep onunla uğraşmak ma'nalarına geldiğinden burada müfessirîn; ism, cür'et ve tuğyan, sefahet, şirret, kibr-ü utüvv ma'nalarına tefsir etmişlerdir. Ya'ni o adamlar Cinlere sığınmakla Cinleri şımartıyor, onların sefahat ve tuğyanı cesaretlerini artırıyor, Bu seseble mütemerrid cinler de Allah hakkında bile yalanlar uydurarak Cinn ve İnse zulm-ü tesallutlarını artırıyorlardı. İnsanlar onlara sığınarak kurtulmak isterlerken o suretle onlara yüz verip daha ziyade tuzaklarına düşüyorlardı: Demek ki, insanlara fenalığı Cinlerden ziyade asıl kendileri yapmış oluyor. Cinler, inse yine İns vasıtasiyle zarar yapıyorlar. Onları âlet ediniyorlar, onların sığınmasından kuvvet alarak tesallut ve istiylâlarını artırıyorlar, şu halde insanlar yalnız Allah’a sığınsalar da cinlere hiç ehemmiyyet veremeselerdi Cinler onları saramazlardı Cinn-ü İnsin Allah’a karşı böyle yalan ve tuğyanlarına sebeb olan sefatlerinden birisi de |
﴾ 6 ﴿