19

Ve filhakıka o Allah’ın kulu kalkmış ona duâ ederken üzerine keçeleneyazdılar

(.......) burada (.......) Nâfı' ve Âsımdan Ebû Bekir kıraetlerinde kesr ile, Hafsta ve sair kıraetlerin hepsinde feth ile okunur. Kesr ile okunması Cinnin süzlerine atıftan deniliyor. Bu surette (.......) zamiri Cinlere raci' olmaz. Lâkin buradan bir tek âyeti arada Cinnin kavline atıfta yukarıki letafet görünmez onun için kesir kıraetinde vav atıf olmayıp tarafı ilâhîden istiynaf olması daha muvafık olur. Feth ile okunması ise vahiy cümlesine atıftır. Bu suretlerde (.......) zamiri Cinne veya Cinn ve İnse aid olur. Abdullah, Allah’ın kulu, bu, vahiy kendisine indirilmiş olan Hazret-i Peygamberin kendisidir. Allah’a ubûdiyyetini iyfada ihtısas ile bareber tevazuunu iş'ar için bu unvan ile tavsıf buyurulmuştur.

Ya'ni bana şu da vahy olunduki: o Allah’ın kulu - Muhammed - kalkmış ona duâ ederken - ibadet ederken (.......) o kulun üzerine keçelene yazdılar - ya'ni o dinleyen Cinler ta'cillerinden kesret ve izdiham ile etrafına öyle toplandılarki az daha keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi, çünkü hiç görmedikleri bir ibadet görüyor ve işitmedikleri bir duâ dinliyorlardı. Cinnin kelâmından olduğuna göre ise ma'na şu olur:

Cinler kavımlarına şunu da söylediler: o Allah’ın kulu kalkmış Allah’a duâ ederken müşrik insanlar ona adavetle aleyhine öyle toplanmışlardıki az daha birbirlerine geçip keçeleneceklerdi. Katadeden merviy olan üçüncü bir ma'nâ daha vardır. Şöyleki: İns-ü cinn kâfirleri onun işini, kıyam ve da'vetini ibtal etmek için aleyhinde öyle toplanmışlardıki az daha birbirlerine keçeleneceklerdi. Fakat Allah onu herhalde muhafaza eder, düşmanlarına karşı muzaffer eyler. Bu ma'nâ iki kırate göre de muvafık ve (.......) mazmununa da mutabıktır. Ve her iki takdirde de Peygambere gıyabında cereyan eden zâhirî ve bâtınî ahval ve hissiyâtı ihbardır. Bundan sonraki emirler, âyetlerin sevkıyle de gayet mütenasibtir. Zira Buyuruluyor ki,

19 ﴿