8

Hem rabbının ismini an ve masivâdan kesilerek ona çekil

(.......) ve rabbının ismini zikret - gece ve gündüz an. Ki, tesbih ve tehlil, tekbir, temcid, tevhid, namaz, Kur’ân okumak ılim ta'limi, Allah için nasîhat ve irşad gibi resulullahın gece ve gündüz bütün saatlarında meşgul olduğu şeyler bunda dahıldir. (.......) ve ona, ya'ni rabbına tebtil ile tebettül eyle - kendini her şeyden çekerek rabbına çekil, ihlâs ile onun emr-ü tâatine meşgul ol, içinde yüzdüğün Dünya meşagıl ve makasıdı, alâkası gönlünü asla işgal etmesin.

TEBETTÜL; lügatte katı' etmek, kesmek demektir. Netekim ıbadette Allah’a inkıtaından dolayı Hazret-i Meryeme Betûl denilmiştir. Erkeklere rağbeti olmıyan kadına da betûl denilir.

TEBTİL; iyice ve tamamiyle kesmek, tebettül çalışarak kesilip çekilmektir. Razî derki (.......) yâhud

(.......) buyurulmayıp (.......) buyurulması ince bir ma'nayı ifade eder. Şöyleki asıl maksud bizzat tebettüldür. Tebtil ise tesarruftur. Tesarruf ile meşgul olan Allah’a mütebettil olmaz. Zira Allah’ın gayriyle meşgul olan Allah’a inkıta' etmiş olmaz. Lâkin tebettül husule gelmek için de evvelâ tebtil lâzımdır. Netekim (.......) buyurulmuştur. Onun için,

EVVELÂ, maksud bizzat olan tebettülü sonra da onun şartı olan tebtîli zikreylemiştir (.......) Zikrin ve tebettülün rab ismine tealluk ettirilmesi de evvela mahlûk ve merbubdan kat'ı nazar edip Halık tealânın ahkâmı rububiyyetine, enfusî ve âfakî tedbir ve tesarrufu esrarını mülâhazaya dalmak,

SANİYEN, fi'ilden fâile, hukümden hâkime teslimi nefs eylemek ma'nasına işarettir. Ondan dolayı tavzîh ile buyuruluyor ki, o senin rabbın

8 ﴿