7

Ne besler ne açlıktan kurtarır

(.......) vasfiyle de izah olunmuş demektir. Yine bundan dolayı Seıydden rivayet olunduğu üzere ba'zı müfessirîn bunu taş diye tefsîr etmiş, İbn-i Zeydden de şöyle rivayet edilmiştir. Dünyada darî', arabın darî' dediği yapraksız kuru dikendir. Âhırette darî' de ateşten bir dikendir. İbn-i Abbastan rivayette: Ateşten bir ağaçtır. Kamusta alâ kavlin: Cehennemde acı sabırdan acı, lâşeden daha bed kokulu ve ateşten daha yakıcı bir şeydir demekle de bunu anlatmıştır. Murad böyle yenilip yutulmak ihtimali olmıyan bir şey yemek mecburiyyetine düşmek, azâbının elem ve fecaatteki şiddetini iş'ar olduğuna göre zakkum, gıslîn, darî' hepsi Sûre-i Müzzemmildeki (.......) boğaza duran yutulmaz taamı birer suretle tavzîh demek olur ki, bunlar mecburiyyet altında yenseler bile (.......) dur. Ne besiler ne de açlığa fâidesi olur. Sade inletir de inletir, sızlatır da sızlatır. Bunlar muztarib beşeriyyetin Dünyada büyük açlık ve felâket, esaret hengâmlarında gördükleri âlâm ve iztirabattan istidlâl olunabilecek birer mefhum ile Âhıret azâbının akıllara sığmaz acılıklarını düşündürmektir.

İşte o gaşiye bir kısım yüzler için böyle sargın bir beliyyei uzmadır. Onlara mukabil

7 ﴿