3Ve gündüze: Açtığı zaman onu (.......) Tecliye, tecelli ettirmek. Cilâ ve vuzuh vermek, ya'ni iyice açıp izhar eylemektir. Zamir, zâhir olan Şemse raci'dir. Güneş zıyasının fevkal'uuk zuhur ve intişar vaktı demek olan gündüzün Güneşi açıp izhar etmesi zamanı ise havada sis ve bulut gibi bir kapanıklık eseri bulunmıyan açık gündüz zamanı demektir. Bu da zıyai Şemsin tam bir inkişaf ile diğer bir tavrına kasemdir. Nehar, zıyayi Şemsin Arza akseden bir tecellîsi olduğu halde Şemsin tecliyesine fâil yapılması, ya'ni Güneşin eseri olan zıyanın Güneşte müessir gösterilerek gündüz güneşi açtığı vakıt denilmesi ve duha ve Kamerden sonra bir de buna kasem edilmesi elbette şayanı dikkattir. Bunda Güneşin âfak ve enfüste tecellîsi mani' bulunmamakla meşrut idiğine ve eserin lâzımı dahi zati müessire delâlette âmil olduğuna ve bu delâletin cilâ ve hafası eserin cilâ ve hafası ile mütenasib bulunduğuna tenbih vardır. Ya'ni neharı hissî, Güneş zıyasına, zıya da Güneşe delâlet eyler. Güneşin görülmesi zıyasının hiss olunması vasıtasiyledir. Zıyanın bizde bir intıbaı olan gündüz, ne kadar mani'den sâlim, açık olursa zıya da o nisbette celî ve zıya ne kadar mani'den sâlim ve açık olursa Güneş de o nisbette mütecellî olur. Gündüz heva bulutlu olunca Güneş doğrudan doğru görülmez, dolayısıyle ma'kul olarak bilinir. |
﴾ 3 ﴿