2

Ve o Zeytune

(.......) ve turisînîne -Ve sînîn dağına ki, Hazret-i Musânın teklîmi ilâhîye mazhar olduğu dağ olup sînin kesri veya fethi ve nunun meddiyle Turi sînâ ve Turi seynâ diye de ma'ruf ve meşhurdur. Ahiri kasr ile medsiz Turi seyna dahi denildiği Kamusta mezkûrdur. Bahirde, bunun Şamda bir dağ olduğunda ihtilâf yoktur demiş, Şihab da bu meşhurun hılâfı olduğu, çünkü bu gün ma'ruf olan Turi sînanın Akabe ile Mısır arasındaki Tih kurbunda bulunduğu beyanıyle i'tiraz etmiş ise de Bahrin maksadı da Mısır arzına mukabil ve Filestîne dahi şamil olan mutlak arzı Şam olmalıdır. İhtilâf yoktur denilmesi bunu iş'ar eder. Netekim İbn-i Cerîr de hep Şamda bir dağdır, bir mubarek dağdır diye rivayet eylemiştir. Tur, dağ ve bilhassa nebatlı dağ, cebeli zu nebat demektir.

SÎNÎN, o dağın bulunduğu ve muzaf kılındığı buk'anın ismi olup beyrun ve emsali gibi muamele olunarak cemi' suretinde (.......) ile i'rablandığı, ba'zı kerede (.......) ile bırakılıp nuna i'rab harekeleri verildiği söylenmiştir. Zâhirî sînler dağı demek gibidir. Ahfeş demiştir ki, sînîn,

şecer ma'nasına cemi'dir, müfredi sînedir. Sanki turi eşcar demek gibidir. Kelbîden de turi sînîn, (.......), ağaçlı dağ diye mervıydir. Bunlar (.......) âyetinde buk'ai mubarekedeki şecerei Musâya işaret olsa gerektir. İbn-i Ebî Hâtim, İbn-i Münzir, Abd İbn-i Humeyd, İbn-i Abbasdan: Sînîn, hasen ya'ni güzel demektir diye rivayet etmişler, dahhâkden de böyle rivayet olunmuş, ıkrimeden de bunun güzel ma'nasına olması Habeş lisanı olduğu ziyadesiyle rivayet olunmuştur. İbn-i Cerîr ve İbn-i Asâkir Katadeden de sînîn: Mubarek, güzel, ağaçlı dediğini rivayet eylemişlerdir. Maamafih İbn-i Cerîr demiştir ki, bu kavillerden savab olan Turi sînîn, cebeli ma'ruftur deyenlerin kavlidir. Çünkü tur, nebatli dağ demektir, Sînîne izafeti onu ta'rif içindir. Eğer Hasen, mubarek ma'nasınadır diyenlerin dediği gibi tura sıfat olsa idi tur tenvinli olurdu, çünki birşey bir daî bulunmadıkca sıfatına muzaf kılınmaz (.......)

Ya'ni sînîn, güzel mubarek ma'nasına olsa idi turisînîn sıfat terkibi olmak lâzım gelir, tur, munsarıf olduğundan terkib, izafet terkibidir diyor. Bu da ekseriyyetle kabul edilmiş bulunuyorsa da zikrolunduğu üzere güzel, mubarek ma'nasınadır diyenler terkibin vasfı olduğuna kail olmuş değillerdir. Şecer veya mevzi' gibi mevsuf takdiriyle veya sıfatı gâlibe kabîlinden isim olarak ta'rif için muzafı ileyh yapılmış olmasına mâni' olmaz. Maksadları güzel dağ demekten ibaret değil, mevziının veya otunun, ağacınını mubarekliğini, güzelliğini beyan ma'nasîna «mubarek, güzel dağı» demek olmasında ve Hazret-i Musâya teklîmi ilâhî vakı' olan ma'ruf Turisînaya bu ma'na ile turi sînînîn denilmiş bulunmasında bir mahzur olmadığı gibi Kur’ân’da onun hakkında vârid olan vadii mukaddes, vadii eymen, buk'ai vardır. Burada ahseni takvimden bahsa mukaddime olmağa

da yakışır, bu suretle o tîn ve zeytun ve turi sînîn üçüne kasem, arzı mukaddese kasem ma'nasında olur. Şu da üçü mecmuuna ma'tuf olur.

2 ﴿