2

İnsanı bir alaktan yarattı

(.......) o insanı bir alaktan yarattı -ALAK, alekanın cem'i telâkkî edilmiştir. Beyzâvî «insan» cemi' ma'nasında olduğu için cemi'lenmiştir der. Kamus ve etrafından anlaşıldığı üzere asıl lûgatte işbu alak maddesi yapışıp ilişmek ma'nasına mevzu'dur. Ve mutlâka ilişgen ve yapışkan nesneye de denir. Bundan mutlâka kana ve kırmızı kana ve bahusus uyuşuk kana ıtlak olunmuş, ondan bir cüz olmak itibariyle veya doğrudan doğru ilişiklik ma'nasıyle rahimdeki dutuğa da alâka denilmiştir. Yapışkanlığından dolayı süluke ve kuyu makarasına ve ipine ve makaranın iliştirilip ipi geçirilen takıntısına ve işlek yola dahi alak denilir, bütün bunlar maddî ma'nadır.

Bunlardan maada alak ruhanî ve ma'nevî olarak alâka gibi aşk ve mahabbeti ma'nasına geldiği de lûgatta musarrahtır.

Müfessirîn, halkın maddî haysiyyetini nazarı itibara alarak nutfenin telkîhinden sonra husule gelen alâkanın cem'i olmasıyle iktifa etmişler ve bunu ednadan a'lâya terakkîyi göstermek için zâhir görmüşlerdir. Lâkin ma'nevî haysiyyete dahi şamil olmak üzere mutlak bir alâka, bir ilişik ma'nasına müfred olarak mülâhaza edilmesine hem alakanın yaradılmasına dahi mebde' olan ve rabbanî bir izafetten ibaret bulunan ruhî ilişiğe kadar insanın bütün mebadîi hılkatine şamil, hem de okunanın ruhî bir sevgi ve alâka ile ta'kıyb edilmesi hususuna daha açık bir tenbihi müfid olacağı cihetle daha ince, daha derin, daha beliğ olur, bu surette meâle şöyle demeli: «O insanı bir ilişikten yarattı. Maamafih iki takdirde de hasılı ma'na şudur: Bir alâkadan, yâhud mücerred bir ilişikten bir insan halk eden ve alel'ıtlak halk etmek kendinin şânı olan rabbın hiç okumamış olanı da böyle bir emr ile elbette okutur. Onun için oku onun ismiyle

2 ﴿