75

Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?

dünya hayatını ahirete satan, bu güne aldanmayıp sonunu gözeten ihlas sahibi daima hazır bulunup savaşsın... Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz Burada savunma şeklindeki savaştan başka, hücum şeklindeki savaşa da işaret etmek ve bunun gibi bir maksat ve hikmetle savaşın meşru olabileceğini anlatmak gayesiyle buyuruluyor ki: ne menfaatiniz, ne hakkınız ve ne mazeretiniz var ki, Allah yolunda ve zulüm ile baskı altında kalmış, "Ey Rabbimiz! Bizi halkı zâlim olan, zâlimler elinde bulunan şu memleketten çıkar ve bize kendi tarafından bizi sever ve gözetir bir sahip ve idareci gönder. Yine tarafından bize bu zâlimlere karşı yardım edecek bir yardımcı gönder." deyip duran zayıf ve çaresiz erkekler ve kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşmayacaksınız?" İşte bu Ümmü'l-Kurâ olan Mekke'ye işarettir ki, müşrik olan Mekke halkı, zayıflara ve özellikle içlerinde bulunan müminlere son derece zulüm ve eziyet ediyorlardı ve zaten; "Çünkü şirk elbette büyük bir zulümdür." (Lokman, 31/13) âyetinin mânâsı gereğince Allah'a şirk koşmak zulümlerin başı olan büyük bir zulümdür. Allahü teâlâ zulme uğrayanların dualarını kabul ve Peygamberinin eli ile Mekke'nin fethini nasib edip Hazret-i Muhammed'in veliliği ve yardımı ile maksadına eriştirmiş ve onu aziz kılmıştır. Demek ki savaş, ile bir yeri işgal etmek ancak böyle Allah rızası için zulme uğrayanları, zalimlerin pençesinden kurtarmak ve halk üzerinde Allahü teâlâ'nın adil hükümlerini ve rahmetini tatbik etmek için meşru olabilir, yoksa zulüm ve baskıyı yaygınlaştırmak ve memleketleri istila etmek gibi sırf tecavüz ve saldırı için savaşmak asla meşru değildir. Tam bir açıklama için bu önemli nokta yani savaşın gayesi meselesi, bir de şu şekilde âyetlerle tesbit edilmiştir:

75 ﴿