7-ARAF:

1

Elif, lâm, mîm, sâd.

Allah ne kastettiğini daha iyi bilir. (Bakara ve Âl-i İmran sûrelerinin başına bkz.) Bununla beraber burada sâd münasebetiyle tefsirciler tarafından nakledilen bazı sözler vardır: Özellikle İbnü Abbas'tan bir rivayete göre "Ben Allah'ım, bilir ve açıklarım." demek olduğu nakledilmiştir. Süddî "şekil ve sûret veren" isminin muhaffefi (kısaltılmış hâli) olduğunu, bazıları "senin göğsüne genişlik vermedik mi?" mânâsına olduğunu söylemişlerdir. Fakat sözcüklerin dilde özel bir konuma dayanmayan bu gibi ihtimallerin binlercesi hatıra geleceğinden tefsirciler bunlara güvenmenin caiz olmayacağını açıklamışlardır. Bununla beraber İbnü Abbas'tan nakledilen mânâ, iki sûre arasındaki sözün gelişi ve ilgi bakımında dikkat çekicidir. Her halükârda bu sûrenin de böyle huruf-ı mukattaa (kesik kesik harfler) ile başlaması, muhtevasının "O'nun tevilini Allah'tan başkası bilmez." (Âl-i İmran, 3/7) mânâsı üzere, insan anlayışının duracağı bazı müteşabih hakikatleri ve remzi mânâları ihtiva ettiğine dair bir uyarıyı ifade eder.

1 ﴿