86Dedi ki: "Ben hüznümü, kederimi ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim." Fakat bütün bu kaba tesellilere karşı onun sabrına, kendini tutmasına, incelik ve nezaketine bakınız ki, o bunlara karşı "Size noluyor?" veya "Sizi ilgilendirmez" gibi cümlelerle karşılık vermiyordu. Ben, dedi, bessimi ve hüznümü ancak Allah'a şikayet ederim, derdimi O'na açarım; ne size, ne de başkalarına değil. Bess: Aslında yaymak, serip neşretmek mânâsına mastar ise de bundan mebsus mânâsına isim de kullanılır. O zaman anlamı, herkesin içine sığdıramayıp çevreye yaymaktan kendini alamayacağı zorlu bir dert ve merak demektir. Yani, ben sabrımı allak bullak eden içimdeki bu ateşi ve hüznümü kimselere değil, ancak Allah'a şikayet ediyorum. Ve sizin bilmediğiniz şeyleri Allah tarafından ben biliyorum. Şu halde bunları boşuna zannetmeyin, Allah belki hiç umulmadık bir yerden neşeler verir. |
﴾ 86 ﴿