13

Böylelikle biz onu, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin, diye anasına geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.

Mûsa'nın anasının da kalbi yani gönlü bomboş sabahı etti. Bunun açıkça ifadesi, ne olup bittiğinden hiçbir haber almayarak şaşkınlık ve tasadan gönlüne hiçbir şey girmiyor, aklı sıfıra inmiş bir halde, demektir. Az daha onu meydana çıkaracaktı, telaş ve acele ile haber alacağım diye, yaptığını sezdirecek Mûsa'yı ele verecekti. Onun, yani Mûsa'nın kız kardeşine kardeşinin izini takip et, ne olduğundan bir haber al, demişti.

Türkçede müzekker ve müennes zamiri ayrılmadığından Türkçede "kızkardeşine" denilince annesinin kız kardeşine denilmiş gibi anlaşılıyor. Halbuki değil dir. Şu halde görünen "kendi kızına" denilmesi iken "Mûsa'nın kızkardeşi" denilmesi şefkatin özellikle vurgulanması bakımından daha beliğ olmuştur. Yani kendi kızı olduğu için değil. Mûsa'nın kızkardeşi olduğu için takibini istemişti. O da onu uzaktan gözledi ve gördü onlar, yani Firavun ailesi, farkında değillerdi, gözettiğinin veya kızkardeşi olduğunun farkına varmıyorlardı.

13 ﴿