2Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin. Kısacası onlara yemin olsun ki, ey Rasûlüm Muhammed! Sen Rabbinin nimeti sayesinde (veya onun nimeti hakkı için) deli değilsin. Bu ve buna bağlı olarak anlatılanlar yeminin cevabıdır. de bulunan sıla (ulaç) veya yemin için olabilir. Ebû Hayyân, "Olumsuzlukta daha fazla vurgu ifade etmek üzere bunun, bir ara cümlesi halinde yemin için olması açıktır." demiştir. İbnü Atıyye de: "Sen, Allah'a hamdolsun, fazilet sahibisin." cümlesindeki "Allah'a hamdolsun." sözü gibi, ara cümlesi olduğunu söylemiştir. zemahşeri ise, olumsuz olan haberler ilgisinden dolayı, "sen Rabbinin nimetiyle akıllısın." demek türünden, deli olmadığını söylemenin akıllı olduğunu söylemeye eşit olmak üzere ilâhî nimetin ilgisini ifade ettiğini veya zarf-ı müstekar olarak zamirinden hâl olduğunu söylemiştir. Nimetten maksat da, peygamberlik ve onun gereği olan akıl, akılla beraber olan cesaret, güzel ahlâk, erdem, dünya ve ahirette mutluluk sebebi olan ilâhî lütuf ve bağışlardır. Kısacası mânâ: Hazret-i Peygamber'e ilk vahyin gelmesi ile peygmaberliğin başlaması üzerine Mekke kâfirlerinin haset, düşmanlık ve şaşkınlıkla yakıştırmaya kalkıştıkları delilik ve sapıklık kusurlarının kendisinden uzak; aksine onun akıl, cesaret, doğruluk ve erdemle seçkin bir kimse olduğunu ve bütün bunlar, onu terbiye edip yetiştirerek nebilik ve resullük lütfeden yüce Rabbinin nimetleri cümlesinden olup, bu yüzden göreceği eziyetlere ve çekeceği sıkıntılara karşılık ilerde başa kakılmayan ve tükenmeyen mükafat ve nimetlere kavuşmak üzere bulunduğunu açıklayıp söz vererek Hazret-i Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) şerefli nefsini aklamak ve temize çıkarmakla kuvvetlendirmek ve bu şekilde onu ilâhî bildirileri bütün âlemlere ulaştırmaya sevketmektir. |
﴾ 2 ﴿