4

Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.

Yahut öğüt alacak, ders alıp öğüt belleyecek de o öğüt, (o senin belleteceğin Kur'ân, edeceğin vaaz ve nasihat) ona fayda verecektir. Yani hemen temizlenemese bile öğüt ala ala belleyecek, iyiyi kötüyü öğrenecek ve yerine göre hatırlayıp gereğince amel etmeye çalışarak bundan sonra olsun o sayede günahtan korunup sevap işlemek suretiyle faydalanacaktır. Onun o kör haliyle gelerek, "Ey Allah'ın Resulü! Beni irşat et. Bana Kur'ân oku." demesinde bu iki ihtimalden biri düşünülebilir ve umulabilirdi. Ya günah izlerinden bir şey kalmayacak şekilde tam anlamıyla temizlenip feyiz almak veya öğüt ala ala ilerde faydasını görmek. Bunlardan birincisi kemâl (olgunluk); ikincisi olgunluğa giden yola girmektir. Fakat sen bunu bilemedin de öyle yaptın.

4 ﴿